Araştırmacılar Yaralara Enjekte Edilebilir Hidrojeller Geliştirdi

aae6e arac59ftc4b1rmacc4b1lar yaralara enjekte edilebilir hidrojeller gelic59ftirdi
aae6e arac59ftc4b1rmacc4b1lar yaralara enjekte edilebilir hidrojeller gelic59ftirdi

Araştırmacılar Yaralara Enjekte Edilebilir Hidrojeller Geliştirdi. Araştırmacılar, kanamayı durdurmak ve yara iyileşmesini desteklemek için enjekte edilebilir hidrojelleri başarıyla üretmeyi başardı.

Acta Biomaterialia’da yayınlanan “Yara İyileştirme Uygulaması için Enjekte Edilebilir Hidrojeller” makalede, Texas A & M Üniversitesi Biyomedikal Mühendisliği Bölümü’nde doçent olan Dr. Akhilesh K. Gaharwar kappa-carrageenan ve nanosilikatlardan hemostazı (kanamayı durdurma sürecini) desteklemek ve enjekte edilen terapötikler yoluyla yara iyileşmesini kolaylaştırmak için enjekte edilebilir hidrojeller oluşturdular.

Gaharwar, “Enjekte edilebilir hidrojeller, iç yaralanmalar ve kanama durumunda hemostaz sağlamak için ümit verici materyallerdir, çünkü bu biyomalzemeler, minimal invaziv yaklaşımlar kullanılarak bir yara bölgesine enjekte edilebilirler. İdeal enjekte edilebilir bandaj, yara bölgesinde enjeksiyondan sonra katılaşmalı ve doğal bir pıhtılaşma sürecini desteklemelidir. Ayrıca, enjekte edilebilir bandaj, hemostaz sağlandıktan sonra yara iyileşmesi sürecinide başlatmalıdır” diyor.

Çalışma, enjekte edilebilir hidrojelleri tasarlamak için deniz yosunundan elde edilen kappa-carrageenan olarak bilinen ve yaygın olarak kullanılan bir kıvamlaştırıcı ajan kullanmaktadır.

Hidrojeller, insan dokularının yapısını simüle eden Jell-O’ya benzer bir 3-D şişen polimer ağıdır.

Kappa-carrageenan yosunu kil bazlı nanopartiküller ile karıştırıldığında enjekte edilebilir jel elde edilir. Kil bazlı nanopartiküllerin yüklü özellikleri hidrojellere hemostatik yetenek sağlar. Spesifik olarak, plazma proteini ve trombositler jel yüzeyinde kan adsorpsiyonu oluşturur ve kan pıhtılaşmasını tetikler.

Gaharwar’ın laboratuvarında yüksek lisans öğrencisi olan Giriraj Lokhande, “İlginç bir şekilde, bu hidrojellerin, yaraları iyileştirmek için kullanılabilecek uzun süreli terapötik salımlar gösterebileceğini de gördük. Nanopartiküllerin negatif yüzey yükü, terapötiklerle elektrostatik etkileşimleri mümkün kıldı, böylece terapötiklerin yavaş salınmasına neden oldu” diyor.

Kaynak : medicalxpress

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*